Türk profesör açıkladı. Mutant virüs koronanın bulaşma şeklini de değiştirdi

Koronavirüs Araştırmalarında Transgenik Farelerin Önemi

Çin’de ortaya çıkan ve tüm dünyada etkisini gösteren koronavirüs pandemisi, bilim insanları tarafından titizlikle incelenmeye devam ediyor. Virüsün yapısı, bulaşma şekli ve yayılma hızı üzerine yapılan araştırmalar her geçen gün yeni bulgular ortaya çıkarıyor.

Bilim insanları, virüsün yapısını analiz ederken aynı zamanda virüse karşı aşı ve ilaç geliştirme çalışmalarına da odaklanıyor. Bu araştırmalarda fareler gibi canlılar da kullanılmaktadır. Ancak, SARS-CoV-2 virüsü insanlarda olduğu gibi farelerde ACE2 enzimine bağlanamadığı için, fareler üzerinde yapılan çalışmaları zorlaştırmaktadır. Bu nedenle, virologlar fareler üzerinde daha etkili deneyler yapabilmek için “insanlaştırılmış fareler” üretme yoluna gitti.

Yeni Varyant Virüsler Normal Fareleri de Etkileyebilir

Yapılan araştırmalar, insanlardaki ACE2 enzimlerinin farelere aktarıldıktan sonra Güney Afrika ve Brezilya varyant virüslerinin normal fare hücrelerini enfekte edebildiğini gösterdi. Bu durum, bilimsel çalışmaların hızlanmasına olanak tanırken yeni endişelere de neden olmaktadır.

Uzmanlar, varyant virüslerin farklı hayvanları da etkileyebileceğini belirterek, bu durumun virüsün yayılma hızını artırabileceğini vurguladılar. Toplumsal bağışıklığın sağlanması ve aşılanmanın önemi bu noktada daha da artmaktadır.

“Güney Afrika ve Brezilya Varyantlarında Önemli Bulgular”

Op. Dr. Bülent Polat, koronavirüsün dünya genelinde etkisini artırmaya devam ettiğini belirterek özellikle Güney Afrika ve Brezilya varyant virüslerinde farklı özelliklerin bulunduğunu söyledi. Varyant virüslerin enfekte etme kapasitesinin artması çalışmaları daha da önemli hale getirmektedir.

Polat, virüs araştırmalarında insanlaştırılmış farelerin önemine vurgu yaparak, normal farelerde insan genlerinin aktivasyonunu sağlayarak yapılan çalışmaların önemini vurguladı. Bu sayede virüsün farelerde de etkili olabileceği tespit edilmiştir.

Virüsün hayvanlara bulaşma potansiyeli konusunda endişelerin olduğunu belirten Polat, virüsün kontrol altına alınabilmesi için aşılanma sürecinin hızlandırılması gerektiğini vurguladı. Özellikle Güney Afrika ve Brezilya varyantlarında yapılan araştırmaların sonuçlarına göre bu önlemler alınmalıdır.Ülkemizdeki aşı çalışmalarının hızlanması ve toplumsal bağışıklığın artmasıyla virüsle mücadelede daha olumlu sonuçlar elde edilebileceği belirten Polat, diğer ülkelere göre daha başarılı bir aşılama sürecine sahip olmanın önemini vurguladı.

Related Posts

Apple iPhone’ları “bölecek”

Apple’ın her yıl sonbaharda düzenlediği iPhone tanıtımlarını artık “bölmeyi” planladığı iddia ediliyor

Merakla beklenen Deadlock yakında açık beta sürümüne kavuşabilir

10 yılı aşkın bir süredir Portal, Half-Life, Counter-Strike ve DotA serilerinin dışında bir oyun üretmeyen Valve, bu çizgiyi bozmaya hazırlanıyor. Bir süredir şirket içinde geliştirilen, kahraman nişancı ve MOBA türlerini birleştiren Deadlock …

e-Devlet tarife karşılaştırma sistemi erişime açıldı: En uygun tarife kolayca bulunabilecek

Tarife karşılaştırma sistemi e-Devlet üzerinden erişme açıldı. Vatandaşlar artık cep telefonu ve sabit internet tarifelerini/kampanyalarını BTK tarife karşılaştırma sayfası üzerinden kolaylıkla yapabilecek. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı …

Orta segment karışacak: OPPO Reno 14 performans testinde!

OPPO, ürün yelpazesini genişletmek için çalışmalarını sürdürüyor. Çinli marka bu kapsamda çok yakında Reno 14 modelini kullanıcıların beğenisine sunacak. Son gelişmeler ürünün performans testlerinde göründüğünü gözler önüne seriyor. İşte ayrıntılar …

Intel’in 3D V-Cache rakibi yolda: Nova Lake netleşiyor

Intel, masaüstü işlemci segmentinde uzun süredir rakipsiz konumda olan AMD X3D işlemcilere yanıt vermeye hazırlanıyor. Öyle ki Nova Lake serisiyle birlikte, X3D benzeri bir yapı mümkün hale gelebilir. Intel Direct Connect 2025 etkinliğinde …

Gücünü toryumdan alan reaktör: Çin, sessizce yeni enerji çağına mı giriyor?

Gobi Çölü’nde yer alan deneysel reaktör, klasik nükleer yakıtların dışında toryum ve erimiş tuzla çalışıyor. Bu teknoloji, hem kesintisiz enerji üretimi hem de nükleer güvenlik açısından dikkat çekici sonuçlar vadediyor.