Çin Ekonomisi Yılın İlk Çeyreğinde Beklentilerin Üzerinde Büyüdü

Çin ekonomisi, yılın ilk çeyreğinde beklenenden daha iyi performans sergileyerek yıllık bazda yüzde 5,4 büyüme kaydetti. Ulusal İstatistik Bürosu (UİB) verilerine göre, gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) Ocak-Mart 2025 döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,4 arttı. Bu büyüme oranı, hükümetin bu yıl için öngördüğü “yüzde 5 civarında” büyüme hedefinin üzerinde gerçekleşti. GSYH bu dönemde, 2024’ün son çeyreğine kıyasla yüzde 1,2 artış gösterdi.

2024 yılında hedeflenen yüzde 5’lik büyüme oranını yakalayan Çin ekonomisi, 2025 için de benzer bir büyüme hedefi belirlemişti. Ancak ABD ile yaşanan ticaret gerilimi ve dünya ekonomisindeki belirsizlikler nedeniyle yılın geri kalanında büyümeyi olumsuz etkileyebileceği öngörülüyor.

İç Talebi Canlandırmaya Yönelik Politikalar Devam Edecek

Mart ayı verileri, tüketim ve üretimin yılın ilk iki ayına kıyasla hızlı bir artış gösterdiğini ortaya koyarken, gayrimenkul sektöründeki düşüş yatırımları olumsuz etkilemeye devam etti. Bu dönemde perakende satışlar yüzde 5,9 artarak önceki aylara göre daha hızlı bir büyüme kaydetti. Hükümet, dış talebi dengelemek amacıyla iç talebi canlandırmaya yönelik politikalara ağırlık vereceğini duyurmuştu.

Sanayi üretimi ise yıllık bazda yüzde 7,7 artış göstererek önceki döneme göre ivme kazandı. Ancak bu artışta, ABD’nin gümrük tarifelerini artıracağı beklentileri nedeniyle yapılan ön sevkiyatların etkisi olduğu belirtiliyor. Gayrimenkuldeki düşüşün ise genel yatırımları olumsuz yönde etkilediği görülüyor.

Gayrimenkul Sektöründe Düşüş Devam Ediyor

Sabit sermaye yatırımlarındaki artışa rağmen gayrimenkul sektöründeki düşüş, yatırımlar üzerindeki baskıyı sürdürüyor. Hem kentlerde hem de kırsal bölgelerde kişi başına gelirde artış olsa da ekonomideki belirsizliklerin ve kronikleşmiş sorunların büyümeyi olumsuz etkilemeye devam etmesi bekleniyor.

Çin’deki işsizlik oranı mart ayında bir miktar gerileyerek yüzde 5,2’ye düştü. Kişi başına gelirde yaşanan artışlar ise ekonomik büyümeyi desteklese de dış belirsizliklerin etkilerinin devam edeceği öngörülüyor.