Demokrasi ve Atılım Partisi Genel Başkanı (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, bazı parti yöneticileri ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Celal Mümtaz Akıncı, Ankara’da gazete televizyon ve ajansların temsilci ve yazarlarıyla yemekli bir toplantıda bir araya geldi. Yerel seçimlerin önemine işaret eden Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, seçimlerde halkın iktidarın gidişatına bir “sarı kart” göstermesini beklediklerini söyledi. Babacan, “Halkın feryadının ne kadar olduğunu yerel seçimlerde göreceğiz. Bu halk, Sayın Erdoğan’a kredi aça aça geldi. Bu bir belediye başkanlığı seçimi değil, bir uyarma seçimidir” dedi.
İktidar partisinin her türlü gücü elinde bulundurduğuna işaret eden Babacan, “Sayın Erdoğan, seçimleri kazandı ama helalinden kazanmadı. Korku ve sindirme ortamında yüzde 48 de az değil” dedi.
Kayyım uygulamasını da eleştiren Babacan, “İlkesel olarak karşıyız. İdari kararlarla belediye başkanları görevden alınamaz. Bağımsız yargı ve denetim sonucu bir suç varsa o konu ayrı. Bu demokrasinin özünü katletmektir. Bu yarın Doğu ve Güneydoğu dışındaki illerin dışındaki yerlerde olmayacağının garantisi yok. Keyfi şekilde kullanılamaz” dedi.
“HUKUK, ADALET, HUKUK GÜVENLİĞİ YOKSA…”
Ekonomideki yaşanan gelişmeleri değerlendiren Babacan, açıklanan enflasyon rakamlarının gerçeğin yansıtmadığını söyledi. Babacan, şöyle konuştu:
“TÜİK’in bağımsız ve şeffaf olması lazım. TÜİK yüzde 60-70 enflasyon diyor. Gerçekte ve sokağın dediği ise yüzde 120’lerde… Merkez Bankası hangi enflasyona göre mücadele kararları alacak. Merkez Bankası’nın arka kapıdan dolar satışı devam ediyor. Merkez Bankası, 2019’dan sonra 13 yılda 400 milyar doları geçen satış yapmış. Merkez Bankası şeffaf, bağımsız olmalıdır. Yapılan işlemler gizleniyor. Enflasyonla mücadele için yapılan faizlerin artırılması, zamlar ve dolaylı vergilerin artırılması…Merkez Bankası, Kur Korumalı Mevduat için geçen yıl 7 ayda 800 milyar lira karşılıksız para basmış. Bu ortamda enflasyon nasıl düşer. Hukuk, adalet, hukuk güvenliği yoksa, Merkez Bankası, TÜİK ve SPK gibi kurumların bağımsızlığı yoksa başarı sağlayamazsınız. Seçimden sonra Allah halka kolaylık versin.”
“BÜYÜK BİR DEMOKRASİ AYIBI”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’nın son dönemde muhalefet partilerin kazanacağı belediyelere hizmetlerin gitmeyeceğine yönelik tehditlerine dikkati çeken Babacan, “Büyük bir demokrasi ayıbı, yeminine aykırı davranıyor. Cumhurbaşkanlığının ve parti genel başkanlığının mutlaka ayrılması gerekiyor” diye konuştu.
Yerel seçimlerin önemine işaret eden Babacan, halkın iktidarın gidişatına bir “sarı kart” göstermesini beklediklerini söyledi. Babacan, “Halkın feryadının ne kadar olduğunu yerel seçimlerde göreceğiz. Bu halk, Sayın Erdoğan’a kredi aça aça geldi. Bu bir belediye başkanlığı seçimi değil, bir uyarma seçimidir ” dedi.
“BİZİM ADAYLARIMIZ MEVCUTLARDAN DAHA İYİ YÖNETECEK”
CHP’nin adayları Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’a karşı tavırlarının destekleme ya da karşı çıkma olmadığını vurgulayan Babacan, “Bizim adaylarımızın mevcutlardan daya iyi yöneteceğine inanıyoruz” ifadesini kullandı.
Etkili bir muhalefet yaptıklarını, iktidarın doğru yaptıklarını desteklediklerini yanlışlarının da çok açık şekilde eleştirdiklerini belirten Babacan, AK Parti’de güç zehirlenmesi yaşandığını, bunun da 3 dönem kuralının ihlalinden kaynaklandığını söyledi. Babacan, “Sayın Erdoğan’ın bu kurala göre bırakması gerekiyordu. Erdoğan’ın bugün 70. yaş günüymüş. Bu arada bir kilo yaş pastanın maliyeti de evde yaparsanız 600 lirayı buluyor” dedi.
TBMM’de Grup kurmaya yönelik bir soruya da Ali Babacan, “Partimizin ilkelerine uygun isimlerle olabilir. Partimizle uyumlu çalışacak isimlerle olabilir. Ancak bir adres göstermek doğru değil. Münferit katılmalar da olabilir. Bir zaman vermek mümkün değil, zaten Meclis çalışmalarına ara verecek. Makul bir zamanda olacaktır” yanıtını verdi.