Dubai çikolatası ile ilgili korkutan araştırma

Kimyasal İçerikleriyle Dikkat Çeken Dubai Çikolataları Sağlık Riski Taşıyor

Almanya’nın Baden-Württemberg eyaletinde faaliyet gösteren Kimyasal ve Veterinerlik İnceleme Ofisi (CVUA), Orta Doğu menşeli Dubai çikolatalarının sağlık açısından risk taşıdığını ortaya koydu. Yapılan incelemede, palm yağı, gıda boyaları, küf toksinleri ve hatta kanserojen etkileri olabileceği düşünülen kimyasal bileşiklerin çoğu çikolatada tespit edildi.

Daily Mail’in aktardığına göre, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye’den ithal edilen sekiz farklı taklit Dubai çikolatası incelendi. Analiz sonuçlarına göre, bitkisel yağların rafinasyonu sırasında oluşan ve insan sağlığı için risk taşıyan 3-MCPD bileşiği altı üründe tespit edildi.

Bunlardan beşinin güvenli kabul edilen seviyenin üzerinde 3-MCPD içermesi nedeniyle ‘tüketilmemeli’ olarak sınıflandırıldığı belirtildi. Bazı örneklerde ise 3-MCPD’nin yanı sıra potansiyel kanserojen etkilere sahip glisidil yağ asidi esterlerine rastlandı.

Ayrıca, ürünlerde aflatoksin isimli toksinlerin bulunması da endişe vericiydi. Aflatoksinler, tarım ürünlerinin depolanması sırasında oluşan bir küf mantarı tarafından üretilir. Bu toksinlerin kokusuz ve tatsız olması, tüketiciler tarafından fark edilmeden tüketilmesine neden olabilir.

Bazı ürünlerde ise yeşil renk vermek amacıyla E140 ve E141 koduyla belirtilen gıda boyalarının kullanıldığı belirlendi. Ayrıca çikolata kaplamalarında gerçek kakao yağı yerine genellikle daha ucuz alternatifler kullanıldığı tespit edildi.

AB yönetmeliklerine göre, bir ürünün ‘çikolata’ olarak adlandırılabilmesi için kakao yağı içermesi gerekmektedir. Ancak analiz edilen örneklerin beşinde bu kriter karşılanmamış, fakat ambalajlarda kakao yağı içerdiği belirtilmişti.

CVUA, Avrupa genelinde üretilen diğer Dubai çikolataları benzeri ürünler üzerinde incelemelerini sürdüreceğini belirtti. Kurum, “Elde edilen bulgular endişe verici ve kaliteli ürünlerin her zaman yüksek fiyatlı olmadığını gösteriyor” açıklamasında bulundu.

Related Posts

İzmir’de hava kirliliği felaket boyutunda: Her nefeste 5 kat fazla zehir!

İzmir’de Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) belirlediği sınırların çok üzerinde hava kirliliği tespit edildi.

Suyun olduğu her yerde bulunabiliyor! Hastalığına karşı klima bakımını ihmal etmeyin

Lejyoner hastalığının, özellikle yaz aylarında suyla çalışan sistemlerde rahatlıkla üreyebildiğine dikkat çeken Gastroenteroloji ve Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, özellikle yaz aylarında klima kullanılan ortamlarda üreme ve yayılma ihtimali bulunan, Lejyoner hastalığına neden olan Legionella bakterisinin bulaşma yolları, belirtileri, risk grupları ve önlenme yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Hapşırma ve öksürmeyle bulaşıyor! Tedavisine hemen başlamak kritik önem taşıyor

Öksürme, hapşırma ve konuşma esnasında havaya yayılan damlacıklar yoluyla çok kolay ve çok hızlı bulaşabilen menenjit, tanı ve tedavisinde gecikildiğinde kalıcı nörolojik hasarlara hatta ölüme neden olabiliyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Çiğdem Kurt, bebeklerde ve çocuklarda menenjitin önemli belirtilerini, toplumda bu tehlikeli hastalıkla ilgili doğru bilinen yanlışları anlattı.

Dijital yorgunluk sadece gözleri değil, tüm vücut sistemlerini etkiliyor

Dijital yorgunluk sadece gözleri değil, tüm vücut sistemlerini etkiliyor

Tek tüp kanla Alzheimer teşhisi: Erken tanı artık mümkün

ABD’de yapılan yeni bir araştırma, Alzheimer hastalığını erken evrede tespit edebilen bir kan testinin yüksek doğruluk oranına sahip olduğunu ortaya koydu. Bu yeni test, hastalığın erken tanısı için umut vadeden bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

Felç Tedavisinde Yeni Yöntemler

Felç Tedavisinde yeni yöntemleri, felçli hastalar ve yakınları için umut olabiliyor. Robot destekli tedavi de bunlardan biri.