Mahfi Eğilmez: Tunç Kanunu ve Ücretler Üzerine
Tunç Kanunu, gerçek ücretlerin uzun dönemde, işçinin yaşamını sürdürmesi için gereken asgari ücrete doğru eğilim gösterdiğini öne süren bir ekonomik görüştür. Bu görüş, 19. Yüzyılda Ferdinand Lassalle tarafından ortaya atılmıştır ve David Ricardo’nun rant yasası ile Thomas Robert Malthus’un nüfus teorilerinden etkilenmiştir.
Ücretlerin geçimlik düzeyin altına düşemeyeceğini savunan Tunç Kanunu’na karşı geliştirilen İçeridekiler Dışarıdakiler Teorisi, şirketlerin işsizleri işe almak yerine mevcut çalışanları korumayı tercih ettiğini öne sürmektedir. Bu teori özellikle kalifiye elemanlar için daha geçerli olsa da kalifiye olmayan işlerde bu durum değişebilir.
Ücret ve gerçek ücret arasındaki farkı anlamak, asgari ücretin ne olduğunu belirlemek de önemlidir. Günümüzde, geçimlik ücret düzeyi yalnızca temel ihtiyaçları değil, eğitim, kültür, eğlence gibi giderleri de içerecek şekilde genişlemiştir.
Türkiye’de asgari ücretin yaşam maliyeti ile karşılaştırıldığında nasıl bir yere denk geldiğini görmek önemlidir. Günlük geçim düzeyiyle kıyaslanabilen net asgari ücret, bir ailenin açlık sınırını karşılamaktan uzak kaldığı görülmektedir.
Ücretle çalışanlar arasında asgari ücret alanların sayısının yaklaşık 7 milyon olduğu tahmin edilmektedir. Bu durum, Türkiye’de işçi ücretlerinin Tunç Kanunu’nun ötesine geçtiğini ve şirketlerin maliyetleri düşürmek için farklı stratejiler geliştirdiğini göstermektedir.
Bu yazı Mahfi Eğilmez’in kişisel blogundan alınmıştır