Memiş, Türkiye’deki faiz ortamına ilişkin yaptığı açıklamada, “Dolar talebini azaltmak için yapılan bir uygulamaydı. Ancak dolardan kurtulmak yerine tam bağımlılık oldu. 18’den 29’a giden dolar kuru karşısında kim kazandı? Sol cebine koyanın sağ cebinden çıktı. Kimse kazanmıyor, kazanan yok.” dedi.
Memiş, “2024’ün sonuna kadar faizler yüksek kalır. KKM’de 18’den 29’a giden bir kur vardı. Faiz düşüş sürecinde 45’den 55’e gider mi? Bence evet.” diye konuştu.
Memiş, “İşte o gün elindeki nakit ile mal sahibi olamayacağını anlayacak milyonlarca insan topluluğu olacak. İşte onlar illüzyon karşısında uyuyanlardır. Onlar için yapılabilecek artık bir şey yok.” ifadelerini kullandı.
Memiş’in açıklamaları ne anlama geliyor?
İslam Memiş’in açıklamaları, Türkiye ekonomisi ve dolar kuru için önemli bir uyarı niteliğinde. Memiş, faiz indirimlerinin ardından dolar kurunun 55 liraya kadar yükselebileceğini söylüyor. Bu, Türkiye ekonomisi için ciddi bir risk anlamına geliyor.
Memiş’in açıklamalarının arkasındaki temel neden, Türkiye’nin yüksek enflasyon ve cari açık sorunu. Bu sorunlar, Türkiye ekonomisinin dışa bağımlılığını artırarak dolar kurunu baskılıyor.
Memiş, faiz indirimlerinin bu sorunları çözmeyeceğini, aksine daha da kötüleştireceğini söylüyor. Memiş’in haklı çıkması durumunda, Türkiye ekonomisi için zor günler yaşanması muhtemel.
Türkiye ne yapmalı?
Türkiye, dolar kurundaki yükselişi kontrol altına almak için öncelikle enflasyon ve cari açık sorununu çözmesi gerekiyor. Bu sorunların çözümü için ise yapısal reformlar yapılması şart.
Türkiye, faiz indirimi yerine, enflasyon ve cari açık sorununu çözmeye yönelik reformlara odaklanmalı. Bu reformlar, Türkiye ekonomisini dışa bağımlılıkta azaltacak ve dolar kurundaki yükselişi kontrol altına alacaktır.